Koku alamamak tümör belirtisi olabilir
Koku alma problemi birçok insanın yaşadığı bir durumdur ve çoğu zaman sıradan bir şikâyet gibi algılanır. Ancak bu durum, bazı beyin hastalıklarının erken belirtisi de olabilir. Koku alma duyusunda azalma veya kayıp yaşanıyorsa, bu durumun ihmal edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Selçuk Göçmen, özellikle 60 yaş üzerindeki kişilerde azalan koku hissinin kafa travması ve tümör gibi beyin hastalıklarının belirtisi olabileceğini ifade ediyor. Günümüzde 60 yaş üzerindeki iki kişiden birinde koku alma problemi görülebildiğini belirten Göçmen, bu durumun bazı nörolojik hastalıklarla birlikte ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Koku alamamanın; kafa travması ve tümörlerin yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyonları, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, Huntington hastalığı ve Multipl Skleroz gibi hastalıkların da belirtisi olabileceği ifade ediliyor.
Koku alma problemi ihmal edilmemeli
Selçuk Göçmen, koku alma probleminin altında yatan nedenlerin mutlaka araştırılması gerektiğini belirtiyor. Kafa travması sonrası koku alma sinirinin gerilmesi veya kopması sonucu koku kaybı gelişebileceğini ifade eden Göçmen, travma geçiren hastaların bir kısmında bu kaybın kalıcı olabildiğini, bazılarında ise zamanla kısmi iyileşme görülebildiğini söylüyor.
Beyin tümörlerinin de koku kaybına yol açabileceğini belirten Göçmen, burun tıkanıklığına bağlı gelişen koku problemlerinin ise kulak, burun ve boğaz uzmanları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Tanı süreci nasıl ilerler?
Koku alma problemi yaşayan kişilerin ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Selçuk Göçmen, hastanın öyküsüne göre özel koku testleri uygulanabileceğini ifade ediyor. Gerekli görülen durumlarda tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabileceğini söylüyor.
Tanıya göre uygun tedavi planlaması yapılarak tedavi sonrası düzenli takip ve koku alma egzersizlerinin önerilebileceğini belirten Göçmen, koku alma probleminin basit bir şikâyet olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.
